Neden Yavaş Okuruz

Okuma alışkanlığını geliştirmek bir dizi alıştırmanın adım adım yapılmasını gerektirir. Bu alıştırmalar okuma davranışınızdaki kötü alışkanlıkları azaltmayı ve iyi olanlarını arttırmayı amaçlar. Ancak kötü olanlardan kurtulmak etkin okuma becerisini geliştirmenizde öncelikli hedef olmalıdır, çünkü kötü alışkanlıklardan kurtulmadıkça, yapacağınız diğer egzersizler okumanızı maksimum hıza ulaştıramaz. Bu alışkanlıklar şunlardır:
  • Sesli okuma, okurken dudak kıpırdatma ve iç ses yani içinizdevokalleştirme, kullanmak
  • Satırları parmak ucu ile ya da başka bir obje ile izlemek
  • Geriye dönme, tekrarlama
  • Gecikmeli ve kesintili okuma
  • Stres
  • Okuma ile ilgili yanlış inançlar  

  • Sesli okuma, okurken dudak kıpırdatma ve sözcükleri okurken kafanızda işitme gibi alışkanlıkların tümü içinizdenvokalleştirmedir. Tüm okuyucular bu davranışları zaman zaman yaparlar. Ancak sık yapıldığında kötü bir alışkanlıktır. Eğer bunları sık yapıyorsanız, bunları neden yaptığınızı anlamaya ihtiyacınız vardır. 

  • Sesli okuma, okumayı ilk öğrenmeye başladığımız zamandan kalma bir alışkanlıktır. Okumayı öğrenirken, her sözcüğü sesli söylememiz istenirdi. Bu bir sözcükteki baştan sona var olan harflerin o sözcüğe özgü dizilişlerindeki ilişkileri güçlendirmek ve sözcüğe ait sesin doğru telâffuz edilip edilmediğini kontrol etmek için yapılırdı. Daha sonra gözle, sessiz okumaya geçmeye çalıştığımızda ise önceden yerleşmiş olan sesli okuma alışkanlığı nedeniyle kavramak için işitme duyusundan destek alma gereksinimini hisseder ve bu kontrol mekanizmasını yitirmek istemeyiz. 

    Sesli okumada, sözcükleri seslendirmek için hecelemek durumunda kaldığımızdan gözle okuma için harcadığımızı zamandan daha fazla zaman harcarız. Elinizdeki bir metni sesli okuyarak bunu daha iyi anlayabilirsiniz. Okurkengözlerini hızla ilerlerken, sesinizin arkadan onu izlediğini fark edeceksiniz. 

    Bir diğer iç vokalleştirme türü de sessiz okuma yaparken dudaklarımızı ya da dilimizi kıpırdatmak ya da sanki içimizden birisi bizim için okuyormuş gibi bir ses hissederek okumaktır. Bu davranışların hepsi sesli okumada olduğu gibi motor hareketi gerektirdiğinden okumayı yavaşlatan işlevlerdir. Çünkü göz görüp de imaj beyne gönderildikten sonra hecelerin gerektirdiği özelliklerle ilgili dudak ve dil hareketlerinin yapılabilmesi için motor bölgenin emir vermesi gerekir ki, bu durum okumayı yavaşlatır, gözün hızla ilerlemesi engellenir. 

    Okuma hızını arttırmak için bu alışkanlıkların bırakılması gerekir. Uygulamalı iç sesin yok edilmesinin daha zor olduğunu, daha fazla çaba harcamamız gerektiğini gösteriyor. Sözcükleri tek tek okumak yerine, bir grup olarak okumanın kavramayı arttırdığını unutmamalıyız. Etkin bir okuyucu, anlamak için sözcükleri işitme gereğini duymaz. Bu alışkanlıklarınızı bırakmak için kendinizi daha hızlı okumak için zorlamalı hızınızı iki katına çıkarmalısınız. O zamansözcükleri işitmek için zamanınız kalmayacaktır. Başlangıçta okuduğunuzu anlamıyormuş ve dikkatiniz dağılıyormuş gibi hissedebilirsiniz. Ancak kendinize güvenin. Hız kazandığınızda sözcükleri imaj olarak resimlere çevireceksiniz. Okuma ve görselleştirme bütünleştiğinde hem hız, hem de anlamanız artacaktır. Okuduğunuz metin yavaş hareketli bir film hâline gelecektir. 

    Görselleştirme uygulamasına basit sözcüklerle başlayın. Örneğin “ev” sözcüğünü gördüğünüzde zihninizde bir ev resimlendirin. Görselleştirme ilerledikçe, soyutları tanımlayan sözcükler, somut sözcüklerle benzer biçimde şekiller, renkler ve resimler hâline gelecektir. Böylece beynimizin her iki tarafını kullanarak okuyor olacaksınız. 

    Özetleyecek olursak; sesli okuma, dudak ve dil kıpırdatarak ya da iç sesle okuma, göz ve beyinde işlev yapacak bölge arasını uzatarak okuma hızının yavaşlamasına yol açmakta, yavaş okuduğumuz zaman anlam ifade eden grubun bütününe ait imajın beyne ulaşmasını geciktirmekte, hecelere bağlı mesaj iletildiği için de beyin bütününü beklemekte,hecelere bağlı mesaj iletildiği için de beyin bütününü bekleme sürecine sokmakta ve böylece genel anlamın kavranmasını engellemektedir. Aynı zamanda bu bekleme sürecinde konsantrasyonda bozulmaktadır. Onun için okuma hızının arttırılmasında bu alışkanlıkların bırakılması zorunludur. 

    Kural 3: Okuma hızını arttırmak istiyorsanız, sesle, dudak hareketi ile ve iç sesle okumaktan vazgeçmelisiniz!

    Satırları Obje İli İzlemeyi Gidermek

    Satırları parmakla, kalem ve benzeri bir obje ile ya da baş ile izleyerek okumak da okuma hızını yavaşlatan, anlama oranını düşüren kötü bir alışkanlıktır. Çünkü burada da yine bir motor hareket söz konusudur. Hız parmağın ya da başın hareketi ile sınırlandırılmaktadır. Cümlede bulunan düşüncenin kavranması güçleşmektedir. 

    Bunun nasıl olduğunu deneyerek gözleyebilirsiniz. Bir metni sessizce gözünüzle okurken parmak ya da kalemle izleyiniz. Gözlerinizin parmak ya da kalemde nasıl daha ileri gittiğini parmak ya da kalemin arkadan izlediğini fark edeceksiniz. 

    Parmak ya da kalemle izlemek gibi bir alışkanlığınız varsa, önleyebilmek için okuma metnini iki elinizle tutarak okumayı deneyin ya da parmağınızı daha hızlı hareket ettirmeye çalışın. İlerde göreceğimiz gibi gözün satırlardaki durak yanisaptama noktalarına parmağınızı ya da kalemi koyarsak hem sözcükleri kümeler hâlinde okuyabilir hem de parmağınızı daha hızlı hareket ettirmiş olursunuz. 

    Satırları başınızı sağa sola eğerek izliyorsanız, bundan kurtulmak için, bir elin avuç içini yanağınıza dayayarak okumanızı sürdürün. Böylece başınızın hareketini engellemiş olursunuz. 

    Kural 4: Okuma hızını arttırmak için satırları parmakla, başınızla ya da başka bir obje ile izlemekten vazgeçmelisiniz!

    Geri Dönme ve Tekrarları Azaltma

    Hızlı okumayı ve anlamayı engelleyen bir diğer olumsuz alışkanlık da okurken, zaman zaman geri dönerek okunmuş olan bazı sözcüklerin tekrar okunmasıdır. Niçin geri dönme gereksinimi duyarız bir düşünün. Ya dikkatimiz dağılmıştır, ya konuya konsantre olamamışızdır ya da anlamadan okuyup geçtiğimizi sanıp, tekrar okuma gereksinimi duymuşuzdur. 

    Bundan başka çoğu kişi kendilerine güven duymadıklarından ilerlemekten korkarlar. Okuduklarını anlayıp, anlamadıklarından emin olmak için sık sık geriye dönüşler yaparak okuduklarını denetleme gereksinimi duyarlar. Bazenmetin üzerinde tek bir sözcüğü kaçırırlarsa anlamı yitireceklerine inanırlar. Bazen de okuduğu hiçbir sözcüğü unutmaması gerektiğini düşünerek geri dönüşler yaparlar. 

    Nedeni ne olursa olsun bu alışkanlığın sebep olduğu yavaşlama düşüncenin akışına zarar verir. Düşüncenin bütünlüğüne ulaşmak güçleşir. Cümlenin başında algılananlar sonradan unutulur ve cümlenin bütününün anlamını yakalamak güçleşir, cümleyi tekrar okuma gereksinimi ortaya çıkar. Bir de geri dönüşe ayrıntılara takılma alışkanlığı eklenince, içinden çıkılamaz bir hâl alır. Oysa yazının tamamını okumadan nerelerin önemli olduğunu kesin olarak bilme olanağımız yoktur. Bütün dikkatimizi belli belirsiz bir yerde frenler kalırsak daha ilerideki önemli bilgileri kaçırabiliriz. 

    Bu alışkanlıktan kurtulmak için öncelikle kendinize geri dönmeyi yasaklamalısınız. Geri dönme şansınızın olmayışı başlangıçta sizi sıkacaktır. Ancak bunda kararlı olursanız konsantrasyonunuz artacaktır. Başlangıçta anlamadığınızı hissetseniz bile endişelenmeyin. Geri dönüş ve tekrarlar yapmayın. Bugüne kadar geri dönerek okuduklarınızı ne kadar anladınız? Ne kadarını hatırlıyorsunuz? Düşününüz çok azını değil mi? Bu düşünce geri dönme alışkanlığını bırakmanızda size yardımcı olacaktır. 

    Konusuna yabancı olmadığınız, içinde çok sayıda yabancı sözcük bulunmayan metinleri okurken, okumanın akışını kesmeyin. Boşluklar kalırsa daha sonra metni kısaca tekrar okuyun. 

    Böylece yeniden gözden geçirme yolu ile okuduğunuzu anımsamanız kolaylaşacak, düşünce bütünlüğüne daha kolay ulaşacaksınız, anlayamayacağınızdan korkmayın, hıza önem verin. 

    Kural 5: Okurken aslâ geri dönmeyin!

    Gecikme ve Kesintileri Azaltma

    Yavaş okuyucular, okumayı hoş olmayan uzun ve yorucu bir iş olarak gördüklerinden ya da metin karmaşık ve uzun olduğunda, neresinden başlayacaklarını bilemediklerinden okurken genellikle ara vermek eğilimindedirler. Gecikme ve kesintilere yol açan bu sebepleri gidermek için;
    1. Metni okumaya mümkün olduğunca çabuk başlayın.
    2. Metni parçalara ayırın.
    3. Her 20-30 dakikada 5 dakikalık dinlenme arası verin. Bu hem okuma işini kolaylaştıracak, hem de konsantrasyondüzeyinizi arttıracaktır.
    4. Okumanızı bitirdikten sonra ne anladığınızı düşünün. Kendi kendinize aslında bu metnin karmaşık olmadığını söyleyin.
    5. Zamanınızı belirleyin ve amaçladığınız zamanda okumanızı bitirin.
    Kural 6:Ciddî bir okuma, ciddî bir hazırlık gerektirir. Okuma ortamınızı ve kendinizi hazırlamadan okumaya başlamayın.

    Stresi Azaltma

    Yaşadığınız stres ve gerginlikler okumaya hazırlanmanızı olumsuz olarak etkiler. Etkin ve hızlı bir okuma için okuma öncesi kendinizi mümkün olduğunca rahatlamalısınız.

    Okumayla İlişkin Yanlış İnançlardan Kurtulmak

    Okuma tekniği konusunda edinilmiş bazı yanlış inançlar vardır. Bunlar bizim etkili okuma becerileri geliştirmemizi olumsuz yönde etkileyen kalıp davranışlar geliştirmemize yol açmıştır. Bu yüzden okumamızı ilerletmek istiyorsak öncelikle bu yanlış inançların neler olduğunu anlamamız ve onlardan kurtulmamız gerekir. Bu yanlış inançların neler olduğunu görelim. 

    Çalışma ve hoşlanma için iyi bir okuma yavaş olmalıdır: Bu görüşü destekleyen bir kanıt yoktur. Ağır okuyucular gerçekte çok fazla zaman harcayarak okumadan zevk alınacağına inandıkları için böyle davranmaktadırlar. Kuşkusuz bu inanç okuyucuların okuya başlamak için bile isteksiz yapar, hayal kırıklığına uğrar. Ağır okuyucular aynı zamanda parçalanmış anlamaya sahiptir. Onlar materyalin anlamını ve düşünce bütünlüğünü kaçırırlar. Hızlı ve etkili okuma hem çalışma hem de zevk için okumadan hoşlanmayı sağlayacaktır. 

    Hızlı okursak anlamı kaçırabiliriz, iyi anlayamayız: Bu inanış etkin okuyucu olmamızı en fazla etkileyen alışkanlıklarımızdan biridir. Oysa hızınızı ne kadar arttırsak hem bütünü bir anda görmemiz kolaylaşacak, hem de gerektiğinde ikinci kez okumak için yeterli zamanımız olacaktır Bu nedenle, hızımızı arttırmaktan korkmayalım. Hıza ağırlık vererek yaptığımız okumalarda, başlangıçta kavramanızda düşmeler görülecektir. Ancak umudunuzu yitirmeden hızınızı arttırmayı sürdüğünüz takdirde, daha iyi bir kavrama düzeyine olaşacağınızı göreceksiniz. 

    Tek bir sözcüğü kaçırırsak anlamı yitirebiliriz: Bu kesinlikle doğru değildir. Birçok sözcük, cümleye gramer olarak katılır, anlam üzerinde çok etkili değildir. Örneğin, “Saçları sarı ve gözleri yeşil olan bu kız güzel ve hoştur” ile “Bu kız güzel ve hoştur.” Sözü arasında anlam bakımından pek fark yoktur. Bir başka deyişle, anlamı yakalamak için her sözcüğü okumanız gerekmez. Aksine anlamdan çok sözcükler üzerinde tek tek durulacağından anlamanız güçleştiği gibi okuma da size sıkıcı gelebilir. 

    Bütün okuma metinlerini aynı hızda okumalıyız: Çoğumuz, okuma metinlerini okumaya başından başladığımızı, ortasına doğru ilerlediğimizi, sonuna kadar aynı şekilde devam ettiğini düşünürüz. Oysa bir gazetenin spor sayfasındaki maç sonuçlarını öğrenmek için yaptığımız okuma ile, bir köşe yazarının makalesini ya da çalışma için yaptığımız okuma, metinde ne aradığımıza bağlı olarak değişik okumaları gerektirir. Bu yüzden okuma biçiminiz, okuduğumuz metnin türüne ya da amacına bağlı olarak değişik hızlarda olmalıdır. 

    Okuma için uzun bir zamana gereksinimimiz var: Hayır yoktur. Eğer kaynağını almanın nasıl yapıldığını bilirsek 5 dakika içinde etkili bir şekilde herhangi dokümanın ana düşüncesini yakalayabiliriz. 

    Teknik dokümanlar hızlı bir şekilde okunamaz: Aksine bu tür dokümanlar hızlı okumaya çok uygundur. Çoğu durumlarda bu tür dokümanlar geçmiş bilgileri verirler ki, en azından başlamak için zorlanmayız. Hızlı okuma bir dizi adımları içerir. Anahtar adım olan “göz atma” ile teknik raporların önemli kısımlarını belirler, kaynağını alma tekniğiile önemli pasajlara odaklaşırsak dikkatli ve etkili davranamayız. Farklı materyallerde, farklı hızlar kullanılacaktır. 

    Okuduğumuz her şeyi hatırlamamız gerekir: Bu güvensizliğin bir belirtisidir. Okuduğumuz her şeyi hatırlamak olanaksızdır. Ancak zayıf okuyucular bunun olanaksız olduğunu bildikleri hâlde okumamanın nedeni olarak arkasına saklanırlar. Ayrıca her şeyi hatırlamaya gerek yoktur. Okuma için amaçlarımızı tanımlayıp ve hatırlamak için gereksinim duyduğumuz şeylere karar verirsek anımsamamız gereken şeyle konusunda önceliklerimizi belirleyebiliriz. Böylelikleaktif okumaya kendimizi hazırlamış olursunuz. 

    Özetle, okuma olumlu zihinsel bir tutumu, iyimser olmayı gerektirir. Daha hızlı okumayı öğrenmenin bir süreç olduğunu kabul etmelisiniz. Her adım, teknikleri kazanmaya katkıda bulunan temel noktaları içerir. Dolayısıyla, her bir adımı tamamlayıncaya kadar onu analiz etmemelisiniz. Eğer daha hızlı okumayı istiyorsanız, önce etkili ve hızlı okumanızı etkileyen alışkanlıklarınızı, inançlarınızı değiştirmelisiniz. Kötü alışkanlıkların yerine iyilerini koymak, tümüyle sizin çabanıza bağlıdır. Bunun ilk adımı ise hangi alışkanlıkların giderilmesi, korunması ve geliştirilmesi gerektiğinin belirlenmesidir. Okuyacağınız metinlerde bunları belirlemeye çalışmalısınız.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hızlı Okuma Nedir?